Garo Paylan: “1 Yıllığına Bütçeyi Yapıyoruz, Onların Hedefi 6 Ay İçinde Bütçeyi Harcamak. Her Türlü Kamu Kaynağını Seçimi Kazanmak İçin Harcayacaklar”
TAMER ARDA ERŞİN
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, TBMM Plan ve Bütçe Kurulu’nda kabul edilen 2023 yılı bütçesine ait, “İktidarın tek bir hedefi var. 1 yıllığına bütçe yapıyoruz ama onların hedefi 6 ay için bütçeyi harcamak. Yani yılın ilk 6 ayında ellerinden gelen her türlü kamu kaynağını seçimi kazanmak için harcayacaklar… Seçimden sonrasına tufan diyorlar. Biz kazanırsak zaten baskı ve istibdat rejimi sürer, insanları sustururuz diyorlar. Biz kaybedersek de enkaz devrederiz diye bakacaklar” dedi. Paylan, komite görüşmelerinde en büyük skandalı İçişleri Bakanlığı’nda yaşadıklarını da belirterek, “Yani A Haber haberciliğinin siyasetteki yansımasını biz Süleyman Soylu’da görüyoruz. Bir düşmana gereksinimi var. Orada hakikat yoksa palavralara başvurması gerekiyor” diye konuştu.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen 2023 yılı bütçe kanun teklifini ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Paylan, şunları söyledi:
“MİLLİYETÇİ OYLARI KONSİLİDE ETMEK”: 2023 yılı bütçesi geçim değil seçim bütçesi. Bu seçime giderken de iktidar fakirlere kaynak ayırmak yerine çok güvenlikçi siyasetlere kaynak aktarıyor. Zira iktidar seçime çok güvenlikçi siyasetler ile gitmeyi hedefliyor. Bunu hem içeride bir baskı rejimini kurmak hem de bölgede dışarıda dış operasyonlarla milliyetçiliği yükseltmek, milliyetçi oyları konsolide etmek üzere bir seçim hesabı var. Bu bütçede bizim hedefimiz kaynakların fakirlere ve dar gelirlilere aktarılmasıydı. Lakin gördüğümüz kadarıyla bütçede çok güvenlikçi siyasetlere harcanıyor ve bu çerçevede benim beklentim, bu seçime iktidarın baskı ve istibdat rejimini kurmak, baskı rejimini kurmak ve yurt dışı operasyonlarla milliyetçiliği genişleterek ve derinleştirerek, muhalefeti de parçalamak üzere bir gayesi var. Bu oyunu bozmalıyız fakat şu anda biz Plan ve Bütçe Komitesi’nde bu oyunu bozamadık, bizim dışımızdaki muhalefet de maalesef iktidarın bu güvenlikçi siyasetlerine yedeklendi, bizim dışımızdaki muhalefet.
“EN BÜYÜK SKANDALI İÇİŞLERİ BAKANLIĞINDA YAŞADIK”: Bakanların büyük kısmı evvelki yıllarda gerginliği seçiyor ve burayı bir gösteri alanına çeviriyorlardı. Lakin bakanlar da aşikâr bir olgunluğa eriştiğini düşünüyorum. Önemli manada seviyeli görüşmeler geçti. Biz tenkitlerimizi ortaya koyduk, bakanlar da çoğunluğu olgunlukla yanıt verdi. Ancak bir bakan var ki kendisini devlet içinde devlet zanneden bakan, biz ona ‘suç işleri bakanı’ diyoruz. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yıllardır yaptığı üzere Plan ve Bütçe Komisyonu’nu şov alanına dönüştürdü. Toplumu kutuplaştırdığı gibi Plan ve Bütçe Komisyonu’nu da kutuplaştırdı. Toplumun en az yarısını temsil eden milletvekillerine hakaretler etti. Kendisini devlet içinde devlet zannediyor, huzurumuzdan sorumlu bir bakan gelip Meclis’in de huzurunu bozdu. Milletvekillerine hakaret etti. Bu anlamda her yıl olduğu gibi en büyük skandalı İçişleri Bakanlığı’nda yaşadık. Başka bakanlarla muhakkak bir seviye ve hürmet çerçevesinde müzakereler sürdü.
“A HABER HABERCİLİĞİNİ SÜLEYMAN SOYLU’DA GÖRÜYORUZ”: İçişleri Bakanı’nın hedefi toplumu kutuplaştırmak, kamplaştırmak ve iftiralar atarak kendi kitlesini içerde düşmanlar olduğunu inandırmak. HDP’liler, CHP’liler düşman. İYİ Partililer düşman. Onlar belli entrika ve planlar içindeler. Yani A Haber haberciliğinin siyasetteki yansımasını biz Süleyman Soylu’da görüyoruz. Bir düşmana gereksinimi var. Orada hakikat yoksa yalanlara başvurması gerekiyor. Süleyman Soylu da Plan ve Bütçe Komisyonu’nda da aynen dışarıda yaptığı gibi iftiralar attı. Yalanlar söyledi. Hakaretlerde bulundu. Türkiye böyle pek çok sertlik yanlısı İçişleri Bakanı gördü ama Türkiye Cumhuriyeti tarihi böyle bir bakan görmedi. Bu kişi Türkiye’nin huzur ve refahına en büyük tehdittir. Süleyman Soylu, Türkiye’nin huzuruna en büyük tehdittir.
Bizler milletin oyuyla geldik. Bize hakaret ettiğinde Garo Paylan’a yahut Özgür Özel’e, başka vekillere hakaret etmiş olmuyor. Millete hakaret etmiş oluyor.
“VERGİLER YOKSULDAN TOPLANIYOR, ZENGİNLERE AKTARILIYOR”: Bu bütçede vergiler fakirden toplanıyor lakin para zenginlere aktarılıyor. Bu gidişata dur demek için biz 1 ay boyunca çaba ettik lakin AKP ve MHP çoğunluğu bir virgülü bile değiştirmeye müsaade vermedi. Bu manada halkın da bunu reaksiyon göstermesi lazım. Şu anda yurttaşlarımızın cebinden 10 lira alınmaya kalkılsa eminim canı ve kanıyla yurttaşımız gayret eder. Fakat enflasyon ve öbür adaletsiz vergilerle yurttaşlarımızın alım gücü çalınıyor ve çalınan bu alım gücü yandaş ve zenginlere aktarılıyor.
“BÜTÇEYİ İLK 6 AYDA HARCAYACAK”: Geçtiğimiz yılın bütçesi daha biz görüşmeleri sürdürürken çökmüştü. Gelecek yıl da kaynaklar tekrar savaş ve yandaşlara, saraylara harcanacaksa o bütçenin çökmesi de kuvvetle olasıdır. İktidarın tek bir amacı var. 1 yıllığına bütçe yapıyoruz lakin onların gayesi 6 ay için bütçeyi harcamak. Yani yılın birinci 6 ayında ellerinden gelen her türlü kamu kaynağını seçimi kazanmak için harcayacaklar, Merkez Bankası kaynaklarını da harcamaya devam ediyorlar. Kamu kaynaklarını da harcayacaklar. Tek bir gayeleri var, seçimi kazanmak olacak. Seçimden sonrasına tufan diyorlar. Biz kazanırsak aslında baskı ve istibdat rejimi sürer, insanları sustururuz diyorlar. Biz kaybedersek de enkaz devrederiz diye bakacaklar. Yılın birinci 6 ayında yılın bütçesinin neredeyse tamamının bu iktidar tarafından harcanacağını ve çarçur edileceğini düşünüyorum. İkinci yarıda da şayet ki birinci yarıda bu ekonomi çökmezse, seçimden sonra hangi iktidar gelirse gelsin büyük bir kaosla karşı karşıya kalacağımızı düşünüyorum.
“3 VAKTE KADAR EKONOMİ ÇÖKECEK”: Seçimden sonra büyük bir buhran ile karşı karşıya kalabiliriz. Ben 3 vakte kadar bu iktisadın çökeceğini düşünüyorum, bu siyasetlerin devamında. Bu 3 hafta da olabilir, 3 ay da olabilir, 13 ay da olabilir. Çok da fazla sürdürülme bahtı yok. İktidar seçime dönük olarak bir bütçe yaptı ve seçime kadar da bütün kaynakları harcamayı ve seçimi bu çerçevede almayı planlıyorlar.”
